İLİMİZ IĞDIR

Iğdır İlinin genel özellikleri, Şehir Tarihi, Coğrafi Özellikleri, İlçeleri

İLİMİZ IĞDIR

Doğu Anadolu Bölgesi'nde ve Türkiye'nin en doğusunda yer alan bir ildir. Doğu Anadolu Bölgesi'nin Erzurum - Kars Bölümü'nde yer almaktadır.

1934 yılında Kars iline bağlı ilçe olan Iğdır 3 Haziran 1992 tarih ve 21247 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 3806 sayılı kanunla da Kars ili’nden ayrılarak Türkiye’nin 76. ili olmuştur. 3 ilçe, 3 belde ve 163 köyden oluşur. Aynı kanunla Karakoyunlu beldesi de “İlçe” statüsüne kavuşturularak Aralık ve Tuzluca İlçeleriyle birlikte Iğdır İline bağlanmıştır. TBMM’ye her seçimde 2 delege göndermektedir.

Azerbaycan (Nahcıvan), İran ve Ermenistan sınır komşularıdır. Halkın geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır.

Iğdır İli Şehir Tarihi

Iğdır İsminin Kaynağı

Iğdır'ın adı; 24 Oğuz boyundan 21’ncisi sayılan İç-Oğuzlar-Üç-Ok kolunun ve Oğuz Han'ın altı oğlundan biri olan Cengiz Alp'in en büyük oğlu olan "Iğdır Beğ" den gelmektedir. Iğdır'ın kelime olarak manası "iyi, büyük, yiğit başkan, ünlü ve sahip" gibi anlamlara, Yazıcıoğlu ve Resid-Üd-Din'e göre ise "iyi, ulu, bahadır" manalarına gelmektedir.

Iğdır Beğ, dört kardeşin en büyüğüdür. Kabilesi Aras havzası ve Azerbaycan bölgelerine yerleşmiştir. Bunun en büyük delili Yıldırım Beyazıt'ın 1402 yılında yapılan Ankara Savaşında Timur'a yenilmesine sevinen Hıristiyan alemi, tebrik için Timur'a birçok elçi göndermişlerdir. Bu elçilerden biri olan İspanyol Klaviyo'nun anlattığı gibi Iğdır Kalası (Iğdır Korganı) bugün Ağrı Dağı eteklerinde halen harabe halinde bulunmaktadır. Klaviyo, buraya "kayalık üzerinde duran bir kal'a” diyerek, adının da "Iğdır" olduğunu belirtmektedir.

Tarihsel gelişimi

Prehistorik (Tarih Öncesi), çağlardan bu tarafa önemli bir yerleşim merkezi olmuş Iğdır ve çevresindeki yerleşmelerin ne zaman başladığı kesin olarak bilinmemekle birlikte, yapılan ilmi çalışmaların büyük çoğunluğu Orta Asya'dan geldikleri kabul edilen Hurriler'in bölgenin ilk sakinleri olduklarını göstermektedir.

M.Ö. 5000-4000 yıllarında; bugünkü Azerbaycan, Sürmeli Çukuru ve Doğu Anadolu'da yerleşen Hurrilerden sonra, M.Ö. 3000-2000 yıllarında Mitanniler, Etiler, Asurlular, Kimmerler, Metler, Persler, Sümerliler ve Subailer gibi kavimlerin Orta Asya'dan gelerek Ağrı Dağı yamaçlar, Aras Havzası ve Doğu Anadolu'da ikamet ettikleri sanılmaktadır.

M.Ö. 1200 tarihlerinde Trakya'dan kalkarak Boğazlar üzerinden Anadolu'ya geçen Trako-Frigler, bölgede hüküm sürdüren Etilerin hakimiyetine son vermişlerdir. Bu sıralarda, Doğu Anadolu'da Hurriler'in soyundan geldiği kabul edilen ve tarihe Urartular olarak geçen küçük bir krallık Asurlulara tabi olarak yaşamakta idi.

Asurluların dahili kavgalarla zayıflamaları güneydeki KASİT kabilesinin idareyi ele geçirmesine sebep olmuştur. Daha sonra çok kuvvetlenen ve Mısır'a kadar ilerleyen Asurlar, bir türlü hakimiyetleri altına alamadıkları Urartuları tanımak zorunda kalmışlardır.

M.Ö. 1100-800 tarihlerinde kraliyet merkezi Van'da bulunan ve bütün Doğu Anadolu'yu idaresi altında tutan Urartu Krallığı, kendisine bağlı küçük beylik ve krallıklar kurmuştur. Bunlardan biri de Sürmeli adıyla bilinen ve halen harabe halinde bulunan "KARAKALE" şehridir.  Iğdır ve Çevresi VII. yüzyıla kadar Urartuların elinde kalmış, bu tarihten sonra M.Ö 665 yıllarında atlı göçebe halinde yaşayan İskit-Saka Türkleri Kafkasları aşarak bölgeye gelmişler ve Urartuların hakimiyetine son vermişlerdir.

Asya ülkelerinde Milli destanlarımızdan sayılan Dede Korkut Oğuznamesi; Sakaların bey ve kumandanlarını anlatmaktadır. Aras, Dicle, Kür ve Çoruh nehirleri kıyılarına yerleşen Sakaların bu mıntıkalardaki eserleri bugüne kadar yaşamaktadır.

M.Ö. 642-226 tarihleri arasında bugünkü İran ve Doğu Anadolu'da hüküm sürdüren Sasaniler, II. Yezdigerd zamanında, o zamanlarda beylik halinde bulunan Kağızman'da Kamsarakanlı, Aras ve Doğubeyazıt'ta Bağratlı, Muş ve Malazgirt bölgelerindeki Oğuzlar'ı hile ile yok etme mücadelesi vermişlerdir.

M.S. 481'de Ağrı dağı yamaçlarında (Arkori-Akuri/Ahura Köyü) yapılan savaşlarda Oğuzlar tarafından ağır bir hezimete uğratılan Sasaniler, bu yenilginin acısıyla 50 yıl kadar Oğuzlar'la savaşmışlardır.

Doğu Anadolu ile yakın alakası bulunan Bizanslılar, Sasanilerle çok savaş yapmışlar, Doğudan Sasaniler'e saldıran Göktürk ve Ak Hunlar'ın da yardımıyla Sasanileri Aras Nehri boylarında ağır bir yenilgiye uğratmışlardır.

M.Ö. 149 yıllarında Bulgar Türkleri olan Arsaklı Türkmen göçebeleri Sakaları yenip Karakale'yi kraliyet merkezi yapmışlardır. 366 yıl Arsaklıların elinde kalan bölge, kısa bir süre Bizanslıların eline geçmişse de Kars'ta kurulan Bargatlı krallığı bölgeyi Bizanslılardan geri alarak M.S. VII. yüzyıla kadar hüküm sürmüşlerdir.

Hurriler'den sonra; Mitanni, Urartu, Met, Pers, Arsaklı, Sasani gibi devletlerin idaresinde kalan bölge, M.S. 638 yılında Hz. Ömer zamanında İslam ordularının, ARARAT eyaleti üzerinden Gökova denilen Doğubeyazıt düzlüğünden geçerek Aras boylarına inmesiyle, Müslüman-Hrıstiyan savaşlarına da sahne olmuştur. Birkaç kez Araplar ile Bizanslılar arasında el değiştiren bölge 1064 yılında Selçuklular (Oğuzlar)'ın hakimiyetine girmiştir. 1074'de Anı ve Kars'ı da Bizanslılardan alan Selçuklular bölgenin kesin hakimi olmuşlardır.

Doğudan bir kasırga gibi önüne ne çıkarsa kasıp kavuran MOĞOL istilası, 1239'da bölgeyi de etkisi altına almıştır. Moğolların zayıflamasından sonra birçok bölgede olduğu gibi bu bölgede de KARAKOYUNLULAR ve AKKOYUNLULAR gibi Türk beyliklerinin idaresini kısa bir süre de olsa görmek mümkündür.

1514 Çaldıran Savaşı ve 1534 Tebriz Seferi ile bölge kesin olarak Osmanlılar'ın eline geçmiş ise de, Osmanlı Devletinin gelişen siyasi olaylar yüzünden zayıflaması Iğdır'ın kaderini de etkilemiştir.

1746-1827 yılları arasında İran idaresinde kalan bölge, 1877-78 Osmanlı-Rus savaşı (93 harbi) sonunda 42 yıl Rus işgaline maruz kalmıştır. 1917 Ekim devriminden (Bolşevik İhtilali) sonra içine düştüğü siyasi bunalımdan kurtulmak isteyen Rusya, diğer devletlerle Brest-Litovks muahedesini imzalamasıyla bölge tekrar Türklere geçmişse de 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesiyle ordu bölgeden çekilince mıntıka Ermeniler'in mezalimine sahne olmuştur.

Brest-Litovks muahedesiyle bir yandan işgal ettiği Osmanlı topraklarından çekilen Rusya, diğer yandan da devamlı olarak kukla gibi kullandıkları Ermenileri bölgede büyük bir Ermenistan devleti kurabilecekleri yönünde cesaretlendirmiştir.

Ermenilerin "taşnak", "sutyan" ve "hıncak" adındaki terör örgütleri bölgede bir Ermenistan devleti kurmak için akla gelmedik işkence ve katliam yaparak bölgedeki Türk nüfusunu yok etmeye başlamışlardır. Bu katliamlardan günümüze bir çok toplu mezar kalmıştır. 1986 yılında Prof. Dr. Enver KONUKÇU başkanlığındaki bir ekip merkez ilçeye bağlı Oba Köyünde bulunan bir toplu mezarı açarak Türk ve dünya kamuoyuna göstermiştir. Daha sonraları Hakmehmet Köyü ile Gedikli Köylerindeki toplu mezarlar da açılmış, yetkililer tarafından tescil edilerek kamuoyuna sunulmuştur.

Oba köyünde olduğu gibi Küllük, Hakmehmet, Hakveyis, Kadıkışlak, Alikamerli gibi köylerde de toplu mezarların olduğu olayların canlı şahitleri tarafından yıllardan beridir anlatılmaktadır.

Nihayet, 14 Kasım 1920 tarihinde 15. Kolordu Komutanı Kazım KARABEKİR komutasındaki kahraman Türk ordusunca, Ermenilerin Aras nehrinin kuzeyine püskürtülmesiyle Iğdır ve çevresi kesin olarak Türkiye'nin mukaddes topraklarının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Nitekim, bölgede 14 Kasım tarihleri İlin düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümü olarak her yıl törenlerle kutlanmaktadır.

Coğrafi Özellikleri

Doğu Anadolu Bölgesinin Erzurum-Kars bölümünde yer alan Iğdır İlinin kuzey ve kuzeydoğu sınırını Aras nehri ve bu nehrin yatağı boyunca geçen Ermenistan sınırı teşkil eder. Bölgenin, doğu ve güneydoğusunda Nahcıvan ve İran, güneyinde Ağrı İli, batısında ve kuzeybatısında ise Kars İli yer almaktadır.

İklimi

Iğdır Ovası ve çevresi, Türkiye ve Doğu Anadolu ölçüsünde kendine özgü iklim özellikleriyle "yöresel klima" alanı içine girmektedir. Iğdır Rasat İstasyonu'nun 40 yıllık ölçümlerine göre, bu merkezde yıllık sıcaklık ortalaması 11.6 C0, yıllık ortalama sıcaklık farkı ise 29.2 C0 kadardır. En yüksek sıcaklık değerlerine ağustos 41.8 C0, en düşük sıcaklık değerlerine de aralık ayında -30.3 C0 rastlanmaktadır. Don olayının oluştuğu gün sayısı 112.5 gün, yıllık ortalama yağış tutarı 257.6 mm. kadar olup, yağışların yarıdan fazlası 154.6 mm ile ilkbahar ve yaz mevsimlerine isabet etmektedir. En az yağış ise 47.8 mm ile kış mevsiminde düşmektedir.

Bitki Örtüsü

Flora:

Zengin bir bitki örtüsüne sahip olan ülkemizin en güzel yerlerinden birisi de, kütlesinin büyük bir bölümü IĞDIR ili sınırları içerisinde yer alan Ağrı Dağı’dır. Florasının zenginliği nedeniyle, bütün dünyanın ilgi odağı olan Ağrı Dağının incelenmesi; gerek bitki örtüsünün gerekse de zengin hayvan türlerinin ülkemizin ekoturizmine kazandırılması önem arz etmektedir. Ağrı Dağı; mikroorganizmaların yanında mantar, ilkel ve çiçekli bitkiler, omurgasız ve omurgalı hayvan türleri yönünden oldukça zengindir. 54 familyaya ait 325 otsu, 57 odunsu (ağaç ve çalı) takson olmak üzere toplam 382 bitki türü tespiti yapılmıştır. Ağrı Dağı’nda 1000’in üzerinde de bitki türü mevcuttur. 44 endemik tür tespiti yapılmıştır. Tespiti yapılan türlerden üç adedi bilim dünyası için yeni türler olup, bu türler şunlardır; 1. Ağrıdağı Kazan Kulpu, 2. Ağrı Dağı Geveni, 3. Ağrı Dağı Katırtırnağımsı Nevruz Otu.

Iğdır'ın Karakoyunlu ilçesine bağlı Bulakbaşı köyünde, Ağrı Dağı'ndan geldiği belirtilen kaynak su-larının oluşturduğu Karasu Deresi, çok sayıda kuş ve bitki çeşidine ev sahipliği yapıyor.

Su maymunu, yaban ördeği, leylek gibi birçok kuş ve balık türünün yaşam alanı olan dere, yeşiliyle saklı cenneti andıran dere, çevrede bulunan birçok köyün hem ekin hem de içme suyunu karşılıyor.

Iğdır ili sınırları içinde yer alan Aras Vadisi, önemli doğa alanı olmanın yanında dünyanın en önemli kuş yollarından biri olan Afrika-Avrasya kuş göç rotası üzerinde yer alıyor. Her ilkbahar ve sonbaharda yüzbinlerce ötücü ve yırtıcı kuş Aras Vadisi boyunca göç ederek ilkbaharda üreme bölgeleri olan kuzey ülkelerine, her sonbaharda ise kışlama bölgeleri olan Afrika ülkelerine göç ediyorlar. Bu göç esnasında onbinlercesi bu vadide konaklıyor, besleniyor ve yollarına devam ediyorlar.

Güney Amerika kökenli ve kemirgen sınıfından olan dev fareleri andıran, yaşam alanı buldukları Iğdır'ın Karakoyunlu ilçesi Bulakbaşı köyü civarındaki Karasu Nehri'nde Nesli tükenme tehdidi altında olan en büyük kemirgen su maymunları bulunmaktadır. Erkekleri ortalama 7 kilogram, dişileri ise 5-6 kilogram arasında değişiyor.

Ekonomik Yapı

Iğdır ilinin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Sanâyi ve turizm sektörü fazla gelişmemiştir.

Tarım:

Aras Nehrinin suladığı Iğdır Ovası, önemli tarım alanıdır. İklimin uygun olması sebebiyle, ovada pamuktan şeftaliye kadar çeşitli bitki ve meyve yetiştirilir. Başlıca tarım ürünleri şeker pancarı, buğday, arpa, patates ve pamuktur.

Hayvancılık:

Geniş yaylalara sâhib olan Iğdır’da hayvancılık önemli gelir kaynağıdır. En çok koyun yetiştirilir ve canlı hayvan ticâreti yapılır. Hayvanlardan elde edilen sütten kaşar peyniri, tereyağı gibi ürünler üretilir.

Sanayi:

İlde sanayi tesisleri, genel olarak tarımsal üretimden sağlanan hammadde kaynaklarına dayanılarak kurulmuştur. Un, bisküvi, çikolata, tuz ve yem fabrikası ile tuğla fabrikası bulunmaktadır. Genelde bu tesisler, küçük sanayi iş yerlerinden oluşan ve çalıştırdığı işgücü sayısı 5-10 civarında olan ve hammaddenin bol olduğu aylara göre faaliyetlerini devam ettiren tesislerdir. Üretim, çoğunlukla mevsimlik işçilerle sağlanır. İldeki Bisküvi ve Çikolata Fabrikaları'nda çalışan kişi sayısı 155'tir. İlde 150 kişiden daha az personel istihdam eden küçük ve orta ölçekli işletmelerin sektörlere göre dağılımı incelendiğinde; çalışan sayısı bakımından en yoğun sektörlerin inşaat malzemeleri ve gıda sanayi olduğu görülmektedir.

Ulaşım

Havayolu :

Iğdır merkez Küllük Köyünde bulunan Iğdır Hava limanı 13 Temmuz 2012'de açılarak iç hat uçuşlarına hizmet etmektedir. Iğdır hava alanından her gün İstanbul ve Ankara ya Türk hava Yolları ve Anadolu jet tarafından uçuşlar yapılmaktadır. Ayrıca atlas jet ger gün İstanbul Sabiha Gökçene uçuş hizmeti vermektedir.

Karayolu :

Iğdır'da çevre il, ilçe ve komşu ülkeler ile bağlantısı kara yoluyla sağlanmaktadır. Bölge kara yolu bağlantısı şehirler arası ve şehir içi olmak üzere ikiye ayrılır. Şehirler arası yollar Erzurum, Kars ve Doğubayazıt’tan gelerek Iğdır'ın şehir merkezinde tek bir istikamette birleşir ve Dil Ovasını takip ederek Dilucu Sınır Kapısından Nahçıvan'a doğru uzanır. Şehir içi yollar ise Dil ucu Sınır Kapısından Tuzluca ilçesinin Kars ve Erzurum'la olan sınırına kadar uzanır. Şehirde kara yolu haricinde Kars Tren İstasyonu veya Kars Hava alanı aracılığı ile Kars'a oradan da kara yolu ile Iğdır'a ulaşılır. Iğdır Hava limanı 13 Temmuz 2012'de açılarak iç hat uçuşlarına hizmet etmektedir.

Iğdır İlçeleri

Aralık :

Eski adı Başköy'dur. Aralık ilçesi, Iğdır'ın ve ülkemizin en doğu uç noktasını teşkil eder. Türkiye’nin üç ülkeyle komşu ve müşterek sınırlarının bulunduğu tek kavşak noktası durumundadır. İlçenin doğusunda 49 km lik sınırı ile İran yer almaktadır. Kuzeyinde 10 km.lik sınırı ile Azerbaycan'a bağlı Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ile 56 km. lik sınırı ile Ermenistan bulunmaktadır. Yüz ölçümü 611 km²’dir.

Karakoyunlu :

İlçe toprakları Ağrı Dağı’nın uzantıları, Kire denilen taşlık ve kayalık yükseltiler ve Ağrı Dağı’nın eteğindeki Korhan Yaylası’'ndan oluşmaktadır. Karakoyunlu ilçesi Iğdır il Merkezi'ne 15 km, uzaklıktadır. Yüzölçümü 194 km² olup, toplam nüfusu 14.597'dir. Fatih ve Ergenekon Mahallesi olmak üzere 2 mahallesi vardır. Ayrıca 14 köyü bulunmaktadır. İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır.

Tuzluca :

Eski adı Kulp'tur. Tuzluca, ilin batısında yer almaktadır. Yer yüzü şekilleri bakımında dağlar çoğunluktadır. Suyunun bol ve lezzetli olması, her türlü sebze ve meyvenin yetişebilmesi bölgeye ayrı bir önem katmaktadır. Yaklaşık 1,254 km²'lik bir alana sahip ilçe, Iğdır ili topraklarının (3,539 km²) yaklaşık % 35,4'ünü oluşturmaktadır. Bilinen ilk ismi Kulp olan daha sonradan Tuzluca'ya ismini veren, kaya tuzu madenleridir. Bu maddenin yıllarca işlenmesinden sonra oluşan tuz mağaralarında astım hastalarına hizmet veren şifa merkezi mevcuttur. İlçeye bağlı 81 köy bulunmaktadır. Ekonomi tarımdan çok hayvancılık, madencilik ve yaylacılığa dayanmaktadır.

ığdır Aralık İlçesi karakoyunlu ilçesi Tuzluca İlçesi ığdır tarihi ığdır coğrafi yapısı