Rufat Gürel yazdı... TÜRKİYE'NİN NÜFUS YAPISI

Araştırmacı yazar Rufat Gürel yazdı… Türkiye'nin Nüfus Yapısı

 Araştırmacı yazar Rufat Gürel yazdı… Türkiye’nin Nüfus Yapısı

Osmanlı-Rus Savaşı’nın sona ermesinden sonra, 1831 yılında, devlet genelinde çok ayrıntılı bir genel nüfus sayımı yapılmış, 4 milyon 839 bini Rumeli’de, 6 milyon 700 bini Anadolu’da, 3 milyon 800 bini Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da olmak üzere, Osmanlı Devleti’nin toplam nüfusunun 15 milyon 339 bin civarında olduğu tespit edilmiştir.

Osmanlı istatistiklerine göre, devletin toplam nüfusu; 1884’te 17 milyon 134 bin; 1893’te 17 milyon 381 bin 670; 1897’de 19 milyon 50 bin; 1910’da 28 milyon 652 bin; 1913’te ise 29 milyon 357 bindir.

1913’e gelindiğinde, Osmanlı Devleti’nin Avrupa, Asya ve Afrika’da toplam 4 milyon 980 bin kilometre kare toprağı vardı. Bu toprakların 4 milyon kilometrekareden fazlasını 1913-1923 yılları arasında, yani on yıl içinde yitirdik. Üç kıtadan bir yarımadaya sığındık. Elimizde Sevr antlaşması ile İç Anadolu’ya hapsedilmiş 250 bin km2 toprak kaldı. Onunda ileride alıp, Türkleri ya tamamen yok edip ya da geldiği Orta Asya Bozkırlarına sürecek maddeleri koymuşlardı. Türkün bu mahkus talihini Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk değiştirdi. Yurdu işgalden kurtarıp Türkiye Cumhuriyetini bu millete armağan etti.

Anadolu’da yaşayan Rumlar Mübadele ile Ermeniler Tehçir ile gittiler. Kaybettiğimiz topraklarda yaşayan milyonlarca soydaşımız Balkanlar, Adalar, Kafkasya ve Orta Doğu’dan Türkiye’ye geldi. 1927 Türkiye nüfus sayımı, 28 Ekim 1927 günü yapılmış olup Cumhuriyet tarihinde bir ilktir. Günümüzden 97 yıl önce yapılan ayrıntılı ilk nüfus sayımında Türkiye’de Umûmî Nüfûs Tahrîri" adı altında 63 vilâyet, 328 kazâ ve 39.901 köy sayılmış ve Türkiye'nin o günkü nüfusu 13.648.270 kişi olarak belirlenmiştir. Bu nüfusun 7.084.391'i kadın, 6.563.879'u erkektir. 520.512 Erkek nüfusunun eksik olduğu görülüyor.

Nüfusun % 75’i köylerde yaşıyordu. 40 bine yakın köyde genç ve erkek nüfusunun çoğu yaşanan savaşlarda ölmüş, geleneksel tarım yapılmasına rağmen bu ülke kendi kendine yeten 7 ülkeden birisiydi. Ülkemizde 81 il ve 922 ilçe bulunmaktadır. Ayrıca, 32.164 mahalle ve 18.291 köy mevcuttur. Son güncel verilere göre Türkiye'nin nüfusu 85 milyon 279 bin 553 kişi olarak açıklanmıştır. Bu nüfusun %50,1'ini erkekler, %49,9'unu ise kadınlar oluşturuyor.

Türkiye tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yeten, doğurganlık ve nüfus artışı yüksek, genç ve dinamik bir nüfus yapısına sahipti. Avrupan’ın en genç ve hızlı artan nüfusu bizdeydi. Son yıllara bakıyoruz Türkiye’nin evlenme, boşanma, doğurganlık yapısı büyük değişime uğramış, demografik nüfus yapımız değişiyor. Köylerin sayısı düşmüş, gençler köyleri terk ediyor. En yaşlı köy nüfusuna sahibiz. Nüfusun % 7’ isi köylerde yaşıyor. Türkiye’ye milyonlarca göçmen ve mülteci gelmiş, bunların doğurganlık oranları çok yüksek. Bırakın Orta Doğu ülkelerini Türk nüfusu, ABD, Fransa, İngiltere, Almanya gibi gelişmiş Batı ülkelerinin bile gerisine düşmüş.

Türkiye Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve onun arkasındaki yiğit ve kahramanlar sayesinde yok olmaktan kurtulduk. Düşmanı yurttan çıkarıp 783.562 bin km2 toprağın her karesinde milyonlarca kefensiz yatan şehidimizin mezarı ve kanı var ve başka da Türkiye yok. Bugün bütün Türk dünyasını toplasanız bir Türkiye etmez. Bu topraklar bir daha bize Mustafa Kemal’de vermeyebilir. Türkiye’ye göz bebeğimiz gibi bakmalıyız. Sadece ülkede yaşayan 85 milyon Türk insanı değil, buna Nahçivan, Kıbrıs, Bosna, Adalar, Kosova, Balkanlar, Kafkasya, Musul, Kerkük ve tüm Türk dünyasının ihtiyacı var. Bunların yaşaması Türkiye’ye bağlı. Türkiye bir denge, bir zırh, bir koruma, zor anlarda mazlumun sığındığı bir yarım ada.

Türkiye'de doğurganlık seviyesinin, nüfusun kendini yenileme eşiği olan 2,1 seviyesinin altında kalarak 1,51'e gerilemesi, ülkenin 100 milyonluk nüfusa ulaşma hedefinin gerçekleşmesinin zor olduğunu gösteriyor. Ülkemizin demografik yapısı değiştiği gibi nüfusumuzda kendi kendini yenilemeyip hızla yaşanıyoruz. Uzun dönemli sosyal politikalar gerekiyor. Tek çocuk normu yerleşiyor. 100 milyon nüfus için doğum seviyesinin 2,2'ye çıkması gerekiyor. Yoksa genç nüfus oranının düşmesi ülkeyi zora sokacaktır.