Şehit Polis Şeyda Yılmaz için Iğdır'da konvoy düzenlendi

Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da şehit olan Polis Memuru Şeyda Yılmaz için Iğdır'da araç konvoyu düzenlendi.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da şehit olan Polis Memuru Şeyda Yılmaz için Iğdır’da araç konvoyu düzenlendi.

Şehit Polis Şeyda Yılmaz ve tüm şehitler için Iğdır’da yüzlerce aracın katıldığı araç konvoyu düzenlendi.

Konvoy öncesi, araçlarına Türk bayrakları ve Şehit Polis Memuru Şeyda Yılmaz’ın afişlerini asan vatandaşlar, Iğdır İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin güvenlik önlemi dâhilinde kornalar çalarak şehitler anıldı.

İstanbul Ümraniye İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Dudullu Polis Merkezinde görevli polis memuru Şeyde Yılmaz, motosiklet hırsızlığı suçundan yakalanan Yunus Emre Geçti (19) adlı şüpheli ile yaşanan arbede sırasında silahla ateş etmesi sonucu şehit oldu. Biri polis iki kişinin de yaralandığı olayda 19 yaşındaki zanlının 26 suç kaydı olduğu tespit edildi.

26 SUÇ KAYDI OLAN SALDIRGAN TUTUKLANDI

Poliste yapılan sorgulamada şüphelinin çok sayıda suçtan sabıkalı olduğu da ortaya çıktı. Şüpheli Yunus Emre Geçti'nin poliste daha önceden 26 suç kaydı bulunduğu öğrenildi. Şüphelinin 1 uyuşturucu ve ticareti, 8 uyuşturucu madde kullanmak, 2 kasten yaralama, 1 cinsel taciz, 2 yağma, 1 gasp, 2 çocuğa cinsel istismar, 1 motosiklet hırsızlığı, 1 ruhsatsız silah, 2 mala zarar verme suçlarından gözaltına alındığı ortaya çıktı.

SUÇUNU İTİRAF ETTİ

Firar ettikten kısa süre sonra yakalanan şüpheli Yunus Emre Geçti'nin sorgusu Cinayet Büro Amirliğinde yapıldı. Yapılan sorgulamada şüphelinin olay anını tam olarak hatırlamadığını söylediği ancak cinayeti itiraf ettiği öğrenildi.

KATİL ZANLISININ ANNESİ PINAR GEÇTİ AÇIKLAMA YAPTI

Olaya ilişkin konulan şüpheli şahsın annesi Pınar Geçti, "Anne baba çocuğunun o halde olmasını ister mi? Bak ben de yaralıyım. Bir kız çocuğum var. Onun peşindeyim. Allah rahmet eylesin. Benim canım yandı. Gerçekten polisimiz ölene kadar ben ölseydim. O silahı ben yeseydim. Ben kurşunlara gelseydim keşke. Ama şunu söyleyeyim. Yapacak bir şeyim varsa gelsinler. Twitterlarda, sosyal medyalarda, 'yok nasıl bir anne, nasıl bir babasınız'. Allah'ınızı seviyorsanız, devletime sesleniyorum, ben çocuğumun bu kadar kötü olmasını ister miyim? Ben bir anneyim, bir babayım. Yaralandım. Bunu gidin, söyleyin herkese. 26 suçtan benim çocuğumun kaydı varsa niye devlet bunu almadı? Niye devlet bunu götürmedi? Niye düne kadar elini kolunu salladı. O kadar ben devlete yalvardım. O kadar karakollara gittim. O kadar her şeyi söyledim. Bu çocuk madde bağımlısı, bu çocuk madde satıyor, bu çocuk madde kullanıyor. Bunların hepsini söyledim ben. Bunları hepsini söyledim ben. Yine ben çocuğumun yerini söyledim. Yine çocuğumun ben yerini söyledim, buldurdum. Ama lakin hiçbir anne baba istemez. Çocuğunu kalkıp da polisimizi şehit edecek kadar bir anne baba, cani miyim ben? Ben gerçekten çok üzgünüm" ifadelerini kullandı.

"KEŞKE, POLİSİMİZE DEĞİL DE BANA GELSEYDİ, BEN ÖLEYDİM"

Şehidini ailesine başsağlığı dileyen Pınar Geçti, "Ailesine de Allah sabır versin. Gerekirse ailesinin yanına da gitmeyi düşünüyorum. Keşke, polisimize değil de bana gelseydi, ben öleydim. O benim kafama gelseydi. Bak, hem topuğumdan hem bacağımdan yaralandım" dedi.